Dövüşçüler Neden Çok Kaslı Değiller?

Güçlü olan her zaman öndedir algısı bir çok insanın diline pelesenk olmuştur. Bir kavgada veya dövüşte yenen taraf, yenilen tarafa göre daha güçlü kabul edilir. Hatta hal öyle ki iki insanı kıyaslarken bile iri olanın daha güçlü olduğunu ve diğerini dövebileceğini düşünürüz. Peki ya her zaman (görüntüde) güçlü olan mı yener?

Dövüş sporları kondisyon, teknik, bilgi, tecrübe, dayanıklılık gerektiren sporlardır. Büyük kas kütleleri başta kondisyon olmak üzere bir çok alanda sizi kısıtlar. Ne kadar çok kasınız varsa o kadar çok enerjiye ve oksijene ihtiyaç duyarsınız. Dövüş gibi bir spor dalında büyük kas kütleleri sizi hantallaştırır. Kaslı iri yarı bir insanın bir yumrukta harcadığı enerji ile dövüşçünün bir yumrukta harcadığı enerji bir değildir. Dövüşler roundlar şeklinde yapılır. Bir vücutçu dövüş müsabakasında en fazla 3 round dayanabilir. Çünkü vücudunu ve kaslarını bunun için eğitmemiştir. Ancak dövüşçü son rounda kadar ayakta kalabilir. Çünkü o bu durum için kaslarını eğitmiştir.

Başka bir örnek ile açıklamak gerekir ise, profesyonel bir futbolcu ile bir fitnesscıyı halı saha maçına getirsek ve bir seçim yapılmasını istesek muhtemelen insanlar görünüş neticesinde fitnesscıyı takımlarına kabul edecektir. İşte bu algıda seçiciliktir. Görünüşe aldanıp yanılgıya düşmektir.

Konumuza dönecek olursak dövüş sporunda kas dezavantajdır. Dövüşçüler vücutlarını tamamen dövüş sporu için eğitirler. Eğer bir dövüşçü kas yapmak isterse ağırlık çalışması yapması gerekir. Örnek olarak bir gün göğüs antrenmanı yapmak istese bu onun o gün ve ondan sonraki 2 gün boyunca dövüş antrenmanı yapamaması anlamına gelir.

İşte dövüş sporu ile fitness sporunu ayıran da budur. Bazı dövüşçüler müsabakalarda daha iyi ve güçlü görünmek için biraz fitness yapsa da hiç bir zaman bir vücut geliştirmeci kadar kaslı görünemezler. Böyle bir şeye de ihtiyaçları yok zaten. Sonuçta dövüşçüsün podyuma değil ringe çıkacaksın.

Dövüş sporu antrenmanı yapan kişilerin vücudu zaten ihtiyacı olan kas kütlesini kendisi belirler ve o görüntüye bürünür. Vücut yapılan antrenmana göre şekil alır.

Yanı uzun lafın kısası görünen ile gerçekte olan bir değildir. Gücü sadece görüntüye aldanarak göremezsiniz. Güç göreceli bir kavramdır. Ağrırlık kaldırmak konusunda evet vücutcular başarılıdır. Ancak bu her konuda güçlü olacağı anlamına da gelmez. Siz vücudunuzu ne için eğitmiş iseniz o alanda başarılı olursunuz.